Ana Sayfa




Eski Sevgili                                                                            05.05.2014 23:23

 

 

Bir gün bende duş almıştı.
Tabi havluyla da saçlarını kuruladı.
Saç telleride havluya yapışmış. Bende yaprak gibi adam olduğum 
için o saç tellerini toplayıp bir kağıdın içine sakladım bir yere koymuştum.
Sonradan unuttum bunu yaptığımı. Tabi bilindik klasik hikaye, ayrıldık o ayrı bir
şehre gitti bende oralarda duramadım terk ettim. Eşyalarımı toplarken çekmeceden 
katlanmış bir kağıt çıktı içini açtım; saç telleri... Bu da ne derken, jeton düştü. İşte
insanın kendine bakıp vay amk dediği ender anlardan birini yaşamıştım. Bu arada o beni terk
etmişti. Bana sebebi para değil dedi ama paraydı. Hani şu güzel bir ev güzel bir araba rahat bir yaşam 
felsefesi savunan annelerden di annesi. Yanlış anlaşılmasın yadırgamıyorum. İnsan istediğini yapmakta
istediğini seçmekte özgürdür. O rahatı seçti, annesinin sözünü seçti, eyvallah lafım yok ama... ulan ben kağıda
senin saç tellerini toplayıp saklamışım. Yani çok param olmasa da olurdu be sanki, ince adammışım ben..

 

 


Ertesi Sabah Yaptığım Yorum : İçerlemişim yine.!!



Şizofren Aşık                                                        01.05.2014 03:55  
                

 

 

 

Hayalini kurduğun bir insanı,
somut olarak görmemiş, bula
mamış
kişinin, zihninde canlandırdığı insana aşık
olmasıdır... Hayalinde ki kişiye aşık olup, onunla
beraber hayal dünyasında yaşamaktır... Belki de dünya
üzerinde ki "sahte aşkları" bulup yaşamaktansa, bir çocuğun
hayal dünyasında kurguladığı dünya ve aşk ile yaşamak daha güzeldir..
Kalp ve beyin bu iş için gerekli iki organ.. 
 Zihninizde hayal edersiniz ve kalbiniz
küt küt atar...
Başka somut şeylere ihtiyaç var mıdır?
Hayır...

 

 

Ertesi Sabah Yaptığım Yorum : Bu nedir ya. ?(:


Seven Adam.                                                                   26.03.2014 02:21

 

Onu görürsün, çok beğenirsin.
Bazen araya tanıdıkları koyar, ne
yapar ne eder onunla tanışırsın. Belki
de çok da meraklı değilsindir.. Aslında olmasaydı
da olurdu diye içinden geçirirsin. Günler geceleri, geceler
sabahı kovalarken asla anlamazsın, yüreğinin ipleri çoktan düğüm
olmuştur onun gözlerine... 


İlk başlarda uykusuzluk çekersin, Eros okunu atmıştır bir kere sana, Hatta
eros direkt fitili sokmuştur götüne. Bir gün onun en gizli sırlarını,
teninin kokusunu öğrenirsin, ve en derin denizlerinde yüzersin
onunla birlikte... Parmak uçlarınla yıldızlara ulaşırsın, sıcacık
dudaklarında erirsin.. Sanki bi an çekecek olsa ilgisini
üzerinden, korkarsın belkide gidecek diye. Onun
gönlünü hoş tutmak için her şeyi yaparsın,
yeter ki gitmesin kalsın yanında diye...
Ve günün birinde bir yol ayrımına
gelirsin. Ya onunla sonsuza
dek mutlu olursun,
ya da güzel bir
anı olarak
hatırlarsın
onu...

 


Bir Kadının Sonu Olmak                                                 10.03.2014 04:22

 

Doğum günüme iki gün vardı... Aslında hayatımda hiç kutlamadığım, kutlama gereği duymadığım sıradan günlerimden iki öncesiydi sadece.. Yine her zamanki gibi arkadaşlarla buluşup sıradan yaptığımız şeyleri yapacaktık.. Akşam saatlerinde buluşup sözde doğum günümü kutlayacaktık.. Mekanı olarakta bi arkadaşın evine karar verilmişti.. "Oğlum sana bir sürprizimiz var, dibin düşecek" diyorlardı gülerek... 

Saat onikiyi geçince hep beraber eve gittik. Önden benim girmemi istediler, girdim içeri.. Ben girer girmez kapıyı üzerime kilitleyip içeride yalnız bıraktılar.. Aslında ben öyle sanıyordum... 

Bir süre kapıyı açmak için zorlayıp bağırdıktan sonra, buğulu bir sesin "gelsene yanıma" diye beni çağırdığını duydum.. Tam o sırada beni içeri kilitleyen arkadaşlarımın birinden "işte tam ağzına layık" diye bir mesaj geldi.. O an anlamıştım neden böyle yaptıklarını... Neyse mesajın cevabını yollayıp geçtim içeri olacaklardan birhaber... 

İçeriye geçer geçmez donup kaldım olduğum yerde... Aman Allahım gözlerime inanamıyordum.. Kaynar sular boşalıyordu tepemden, Gözlerim dolmuştu... Karşımda duran benim ilk sevgilimdi. O an anladım işte, beni yalnız bırakmamışlardı. Aslında onlar bizim biz olduğumuzu bile bilmeden, "BİZİ" yalnız bırakmışlardı işte o gece.. 

Hani o hiç unutulamayan, her şeyin ilkini yaşatan, kalbinde hep ayrı yeri olan insan... Ama başka bir sıfatla karşımda duruyordu... En az yeni doğmuş bir bebek kadar masum o kusursuz kız artık...

Gözlerimden akan yaşların yüzümden süzülmesini ne kadar engellemeye çalıştıysam da başaramadım.. Beni o şekilde görünce onun da yaşlar boşaldı o bakmaya kıyamadığım güzel gözlerinden... Sonra titrek bir sesle adımı söyledi. İçim çok acıdı, alışkın değildim adımı söylemesine... "Efendim" dedim bende aynı ses tonuyla, arkasını getiremedi... Oturdum yanına, "Senin ne işin var burada? Nerden tanıyorsun bunları?" dedim.. Kafasını bile kaldırmadan "hayır" diyebildi sadece... 

Ağlıyordu... Hemde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ve o ağladıkça ben tükeniyordum.. Elinden tutup lavaboya götürdüm, yüzünü yıkadım ellerimle... Tekrar salona geçtiğimizde onun ağlaması, benimse tükenişim devam ediyordu.. Gözyaşlarını silip kenara çektim gözlerinin önüne düşen saçlarını. Ve onu ilk öptüğüm günkü gibi sımsıkı tutuyordu elleri ellerimi, titriyordu. Sustuk... Konuşamadık birkaç dakika..

Bozmaya çalıştı suskunluğumuzu ve elleri hala ellerimdeydi... Çenemden tutup yüzümü yüzüne çevirdi.. Göz göze geldik. Gözlerinin hala yaş içinde olduğunu gördüm, sildim... Bir şeyler söylemeye çalıştı, belli ki kelimeler boğazında düğümlenmişti. Söyleyemedi... Usulca yaklaştırdı dudaklarını dudaklarıma ilk öpücükte olduğu gibi yine korka korka, acemice öpüştük... Yapmamalıydım ama karşıda koyamıyordum... 

Belkide ömürüm en sessiz deneyimini yaşamıştım o gün, En üzgün, en mutsuz, en isteksiz... en..... Bu şekilde benim olmamalıydın Sevdiğim istediğim kadındı o... Olmadı.

Yaşananların ardından ilk kez o konuştu. Beraber duş alıp, beraber uyumak istediğini söyledi bana. Bende bundan sonra bir daha asla görüşmemek şartıyla kabul etmiştim, "tamam" dedi o da... Aslında istemiyordum ama karşı koyamadığığm bir şeyler vardı.. İçimde anlam veremediğim kötü bir his ve sanki olacakların farkında gibiydim. 

Duşa girdik birlikte, Sanki tüm günahlardan arınırcasına yıkanmıştık... Arkasından yatağa geçtik, ve yatar yatmaz ellerimi sımsıkı tutup ağlamaktan şişen gözlerini yumdu, yorgundu... Kısa sürede de uyudu. Ama o gece ben saatlerce onu izleyip kahroldum... O narin bedeni neler yaşamıştı kimbilir, neler geçmişti başından.. onu buralara ne sevketmişti. konuşamamıştık bile doğru düzgün... 

Saçlarını okşaya okşaya uyuyakalmışım bende. Uykumda hep kabus gördüm o gece. Sanki bir şeylerin kötü gideceğinin habercisi gibiydi rüyalarım...

O gece çok geç uyumuştum, Titreşiminden yere düşen telefonumun sesiyle uyanmıştım öğlen olduğunda... Uyandığımda yanımda elimi tutan kimse yoktu... Erken kalkıp gitmiştir herhalde diyip yüzümü yıkamak için lavaboya gittim... İşte o an hayatımın en büyük yıkımını yaşadım... Kesilmiş bilekleriyle, ilki ve sonu olduğum kadının cansız bedeni karşımda duruyordu... Bana bir de not bırakmıştı giderken;

"Sakın ağlama!.. Ağlarsan ölümü gör.. " diye başlamış notuna... Cansız bedeni bile en son bıraktığım gibi hayat doluydu.. "Sen, hep istediğin gibi olmamı isterdin, ama olamadım. Şimdi benim için sakın üzülme. Çünkü hep istediğin şey gerçek oldu, sonum oldun... Senden bugüne dek çok şey istediğimi biliyorum ama bu son isteğim; Lütfen benim için ağlama... İnan cehennemden çok daha acıtır ağlaman canımı... Seninde benden istediğin gibi hep neşeli, hep güçlü ol... HOŞÇAKAL..." yazmıştı sadece...

Anladım ki, onun vasiyetlerini yerine getirmiştim o gece.... İlk aşkım hayatım canım dediğim kız, doğum günü hediyesi olarak verilmişti bana.... Ve üstelik her şeyin sebebi benmişim.... Zaten bu canımı yakıyorken o, ölüm günü olarak doğum günümü seçmişti... Söz verdiğimiz gibi bir daha görüşmeyecektik evet.... Bundan sonra artık doğum günlerim asla eskisi gibi sıradan olmayacak....

Not: Bu hikayeyi götümden uydurdum. Ciddiye almayınız.. /:



02.02.2018 00:05 Kafamda deli sorular (?) Uzun zamandır yazamıyorum. Nereden başlasam bilmiyorum aslında. Galiba kelimelerin kifayetsiz, anlamsız olmasından başlamalıyım. Kelimelere anlam yüklemek için değerli birşeylerin yaşanması gerek, yaşamak gerek! Plotonik nedir? Aşk nedir? Gerçekten sevmek nedir? ? Galiba ne plotonik ne aşık ne de seveceğim birine daha rastlamadım..
 
[umfrage]
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol